Son dönemlerde ekonomik zorluklarla başa çıkmaya çalışan esnaf ve perakendeciler, sektörü korumak ve desteklemek amacıyla yeni bir yasaya ihtiyaç duyduklarını belirtiyor. Bu talep, özellikle artan maliyetler, kira bedelleri ve rekabet koşullarının daha da zorlaşmasıyla gün yüzüne çıkmaya başladı. Esnaf temsilcileri, mevcut koşullar altında sürdürülebilir bir iş modeli oluşturmanın giderek zorlaştığını ve bunun için kaçınılmaz olan yasal düzenlemelerin hızla hayata geçmesi gerektiğini ifade ediyorlar.
Türkiye’deki küçük esnaf ve perakendecilerin büyük bir kısmı, son yıllarda birçok zorlukla baş başa kalmış durumda. Artan enerji maliyetleri, kira bedellerinin yükselmesi ve ekonomik belirsizlikler, esnafın günlük işleyişini sekteye uğratıyor. Özellikle pandemi sonrası sürecin getirdiği olumsuz etkiler, küçük işletmeleri daha da zor bir duruma sürükledi. Esnaf temsilcileri, hükümete hitaben yaptıkları açıklamalarda, “Bizi koruyacak bir yasanın acilen çıkarılmasını istiyoruz. Eğer bu durum böyle devam ederse, birçok işletme kapanmak zorunda kalabilir” diyorlar.
Birçok esnaf, genel müdahale eksikliğinden şikayet ederken, diğer yandan haksız rekabetin de baş gösterdiğini dile getiriyor. Büyük perakende zincirlerinin sunduğu indirim ve kampanyalar, küçük esnafın rekabet edebilme yetisini büyük ölçüde azaltmış durumda. Bu noktada, esnaf dernekleri ve birlikleri, hükümetten talep ettikleri yasaların hem koruyucu hem de teşvik edici nitelikte olmasını bekliyor. Bunun yanı sıra, piyasada adaletin sağlanması için eşit rekabet koşullarının yaratılmasının gerekliliği bir diğer önemli nokta olarak öne çıkıyor.
Esnaf ve perakendecilerin gündemindeki yasa talebinin arka planında, aslında uzun süredir karşı karşıya kaldıkları sıkıntılar yatıyor. Küçük işletmeler, genelde büyük çarşı ve pazar yerlerinde yer alıyor ve bunlar daha fazla müşteri çekmekte zorlanıyor. Hükümetin küçük esnafı korumak amacıyla alacağı önlemler arasında, vergi muafiyeti, kira destekleri ve sosyal güvenlik primlerinde indirimler gibi maddelerin bulunması bekleniyor.
Ekonomik koşulların iyileşmesi için hayata geçirilecek yasaların, sektördeki tüm paydaşlarla birlikte belirleneceği ve bu sayede daha verimli bir sonuç elde edileceği umuluyor. Esnafın karşılaştığı zorluklar ve aşılması gereken engeller göz önüne alındığında, bu tür yasal düzenlemelerin getirilmesinin kaçınılmaz olduğu anlaşılmakta. Ekonomik döngüler içinde küçük esnafın korunması, sadece işletmelerin ayakta kalması değil, aynı zamanda toplumun sosyal dokusunun da korunması açısından büyük önem taşıyor.
Sonuç olarak, esnaf ve perakendecilerin ortaklaşa yürüttüğü bu yasa talebi, Türkiye’nin ekonomik geleceği açısından bir dönüm noktası olabilir. Küçük işletmelerin güçlendirilmesi, yerel ekonominin canlanmasına katkı sunacak ve uzun vadede istihdamı da artıracaktır. Kamuoyunun ve hükümetin bu sesi duyması ve taleplere gereken cevabın bir an önce verilmesi bekleniyor. Unutulmamalıdır ki; esnaf, ekonominin belkemiğidir ve onların güçlü olduğu bir ekonomi, ülke genelinde refahı artıracaktır.