Marmara Denizi, Türkiye'nin ekonomik ve ekolojik açıdan önemli su kaynaklarından biridir. Ancak son yıllarda bu denizde ortaya çıkan müsilaj sorunu, deniz canlıları ve bu canlılarla geçimini sağlayan balıkçılar için büyük bir tehdit haline gelmiştir. Müsilaj, denizlerdeki atık maddelerin ve kirleticilerin birikmesi sonucu oluşan ve çevre kirliliğine işaret eden bir durumdur. Bu yazıda, Marmara Denizi’ndeki müsilajın balık etine etkileri ve balıkçılığa olan yansımaları detaylı bir şekilde incelenecektir.
Müsilaj, genellikle denizlerdeki alglerin aşırı çoğalması sonucu oluşan bir tür jöle benzeri madde olarak tanımlanabilir. Almanya merkezli çeşitli araştırmalar, müsilajın özellikle sıcak yaz aylarında su sıcaklığının yükselmesi ve besin maddelerinin artmasıyla daha fazla ortaya çıktığını göstermektedir. Marmara Denizi’nden kaynaklanan kötü doğa koşulları, sanayi atıkları, tarımsal faaliyetlerin verdiği zararlar ve düzensiz şehirleşme müsilaj oluşumunu tetikleyen başlıca faktörler arasında yer almaktadır. Bu durum, su sıcaklıklarının yükselmesiyle birleşerek deniz ekosisteminde ciddi bir dengesizlik yaratıyor.
Müsilajın en büyük tehditlerinden biri, denizlerdeki balık etinin kalitesini etkilemesidir. Müsilaj algleri, balıkların normal beslenme döngüsünü bozarak, ya da doğrudan savaşarak bu canlıların sağlığını olumsuz etkileyebilir. Özellikle, bu maddelerin yoğun olduğu bölgelerde balıkların besin bulması zorlaşır, bu da onların büyüme ve gelişim süreçlerini olumsuz etkiler. Ayrıca, müsilajın deniz suyunun oksijen miktarını azaltması, balıkların hayatta kalma şansını düşürmektedir. Uzmanlar, bu tür bir kirliliğin bulunduğu denizlerde yetiştirilen balıkların sağlık açısından risk taşıyabileceğini vurguluyor. Müsilajın içerdiği toksik maddeler, balıkların vücutlarında birikerek insan sağlığına zarar verebilecek duruma gelebilir. Dolayısıyla, müsilaj sorununun çözülmesi, sadece deniz canlıları için değil, aynı zamanda balık tüketen insanlar için de son derece kritik bir durum.
Sonuç olarak, Marmara Denizi’ndeki müsilaj krizi, deniz ekosisteminin sağlığı ve sürdürülebilir balıkçılık açısından oldukça tehlikeli bir boyuta ulaşmıştır. Hem yerel halkın geçim kaynağını tehdit eden müsilaj, hem de halk sağlığını riske atan kimyasal maddeler içermesi nedeniyle toplumda kaygılara yol açmaktadır. Uzmanlar, Marmara Denizi’nde müsilaj sorununun çözümü için hem kamusal hem de bireysel düzeyde önemli adımlar atılması gerektiğini ifade ediyor. Yönetim ve halk, bu sorunla mücadelede el birliği yapmadığı sürece, müsilajın etkilerinin giderek artması kaçınılmaz gibi görünmektedir.