Şanlıurfa'nın sakin bir mahallesinde meydana gelen trajik olay, bölge halkını unuttukları bir korkuyla karşı karşıya bıraktı. 10 yaşındaki küçük çocuk, yaz sıcaklarının etkisiyle gittiği göletin akıntısına kapılarak boğuldu. Zaman zaman suyun yüzeyinde oyun oynayıp gülüşen çocukların kaybolma riski, bu olayla bir kez daha gözler önüne serildi. Olay yerinde görenlerin ifadesine göre, çocuğun arkadaşları panikle yüzme cehenneminde çığlık atmaya başladı. Ancak, pek çok kişi bu trajik anların çaresizlik içinde geçiştirilmesine tanıklık etti.
Olay, geçtiğimiz gün akşam saatlerinde Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde gerçekleşti. İddialara göre, 10 yaşındaki Furkan, arkadaşları ile birlikte sıcak bir yaz gününü değerlendirmek üzere yakındaki göletin kenarına gitti. Çocuklar, göletin temiz sularında yüzerek eğlenceli saatler geçirmeyi planlıyordu. Ancak akıntının güçlü olduğu bölgeye girmeleri sonuçlarını facia olarak doğurdu. Furkan, suya daldığı anda akıntıya kapılarak kayboldu. Arkadaşlarının çığlıkları sonucunda olay yerine gelen aile üyeleri hemen durumu fark etti. Arama kurtarma ekiplerine haber verilmesi ardından, çevredeki herkes seferber oldu. Yakın bir saat süren arama çalışmalarının ardından, çocuğun cansız bedenine ulaşıldı.
Çevre sakinleri, göletteki tehlikeleri daha önce dile getirdiklerini ancak herhangi bir önlem alınmadığını belirtti. Olayın ardından mahalle halkı, ciddi tehlikelerin bulunduğu bu tür su kaynaklarının denetimden geçirilmesi gerektiği konusunda hemfikir. Göletin çevresindeki güvenlik tedbirlerinin artırılmasını talep eden vatandaşlar, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için yetkililerin bir an önce harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
Furkan'ın ailesi, oğullarının kaybının getirdiği acının sözlerle tarif edilemeyeceğini dile getirdi. Aile fertleri, Furkan'ın çok sevecen, neşeli bir çocuk olduğunu ve yaşamak için daha çok vakti olduğunu düşünerek üzülüyor. Çocuklarını bu şekilde kaybetmenin, trajedinin ne denli büyük olduğunu söyleyen baba, gözyaşları içinde “Tek isteğimiz, bu suyu yasaklayın ki başka çocuklar da kaybolmasın” dedi. Annenin ise her sokakta, her aşamada çocuğunun resmini görmekten ve hatırlamaktan zorlandığı ifade ediliyor.
Komşuları da bu acıya ortak olup aileye destek olmaya çalıştı. Özellikle mahalle kadınları, aileyi yalnız bırakmadan acılarını paylaşmayı ve dayanışmayı ön plana çıkardılar. Herkes Furkan’ın kaybı nedeniyle derin bir yas tuttu. Çocukların güvenliği konusunda acil önlemler alınması gerektiğini savunan mahalle sakinleri, zorlu bir süreçten geçtiklerini belirtirken, bir diğer yandan toplumsal bilincin artması için bu konularda farkındalık oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Şanlıurfa, yaz aylarında suya girmeye olan ilgiyi sürekli yaşamış bir bölge olarak biliniyor. Ancak, serinlemek için yapılan bu tür aktivitelerin beraberinde getirdiği tehlikelerin altı çizilmesi, çocukların ve gençlerin güvenli bir ortamda yüzme aktivitelerini gerçekleştirebilmeleri için gerekli önlemlerin alınması gerektiği gerçeğini gözler önüne seriyor. Annenin gözyaşları arasında yaptığı bir benzetme ise “Sacar’ın boğazında kaybolmuş bir kıskançlık gibi; ailelerimiz de hep bir şeyin kurbanı oluyoruz” şeklindeydi.
Olayın ardından, yerel yönetim yetkilileri ve güvenlik güçleri, özellikle yaz mevsimlerinde yüzme alanlarının denetimlerinde ve tehlikeli bölgelerde güvenlik işaretlerinin artırılacağını, ayrıca eğitim kampanyalarının düzenlenmesi konusunda çalışmalar yapacaklarını açıkladı. Çocukların güvenli bir şekilde yüzebilmesi bir eksiklik değil, yaşamsal bir zorunluluk olarak görülmelidir. Medya temsilcileri, olayın ardından aileye destek olmak ve dikkat çekmek amacıyla haber yaparak, kamuoyunda farkındalık oluşturmayı amaçlıyor.
Furkan’ın durumu, sadece bir ailenin kaybından çok, tüm bir mahallenin acısı haline geldi. Umut ediyoruz ki, bu tür olaylar bir daha yaşanmaz ve bütün çocuklarımız güvenli alanlarda mutlu bir şekilde büyümeye devam eder.